Musa Balan, Türk Suluboya Sanatçısı  ve Kent Eskizcisi (1962)

 

Onun Suluboyayla yolculuğu çocuk yaşlarda başladı, 7 yaşındayken Suluboya onun okul çantasındaydı...

 

17 yaşındayken, karikatürlerinde ve mizah dergilerindeydi..

 

19 yaşındayken çizdiği illüstrasyonlarında, sanat dergisi kapaklarındaydı...

 

20'sinde suluboyaları duvarlardaki çerçevelerdeydi...

 

Sonraları ulusal ve uluslararası jürili sergilerde ve bienallerde ( ABD, Rusya, Azerbaycan, Yunanistan, Malta, İsveç vs...)

 

Uluslararası kataloglarda, dergilerde ve ulusal ansiklopedilerde...

 

Yerli ve yabancı galerilerin duvarlarında, 10'a yakın ülkede özel kolleksiyonlarda...

 

Ve şimdilerde Türkiye'de üretilen suluboyaların kapağında hatta Çin'de basılan 700 sayfalık Oryantal Suluboyacılar kitabının sırtında...

 

Musa, Türk Suluboya Sanatına; kendine has kompozisyon anlayışı ve 2-3 kaçış noktalı perspektif kullanımıyla bugüne dek söylenenlerden farklı şeyler söylüyor.

Misal; 100 yıldır ressamlar Haydarpaşa garını dışardan resmederken, ilk kez o Garın interior resmiyle karşımıza çıkıyor. O, İstiklal caddesinin tramvaysız da muhteşem olduğunu sadece bizlere değil Amerikalılara, Çinlilere de kabul ettiriyor..  Onun resimlerinde ustalıkla kullandığı ters ışık ; hareketli kalabalıklar ve onların, ayaklarımızın dibine düşen uzun mavi gölgeleri, bizlerde resmin içindeymiş duygusu yaratıyor. Resimlerindeki derinlik yanılsamalarıyla uzaklardaki figürlerin göz kamaştıran ışık içinde, eriyip kaybolduğuna şahit oluyoruz...

​